Horlama ve Uyku Apnesi
Toplumun yaklaşık olarak yüzde 50’sinde görülen horlama her ne kadar sağlık açısından büyük sıkıntıları beraberinde getirmiyor olsa da, sosyal anlamda ciddi bir rahatsızlık yaratıp, tedavi edilmemesi durumunda çeşitli sorunların yaşanmasına neden olabilir. Kaliteli uyuyamama, kronikleşmiş yorgunluk, uyku esnasında solunum durması (apne) hatta depresyon bu sorunların sadece bir kaçıdır. Özellikle uyku apnesi yaşayan yani uykuda solunum durması yaşayanların mutlaka tedavi sürecine alınmaları gerekmektedir. Zira 10 saniyeden daha uzun süren nefes durması kalp krizine davetiye çıkarır. Bunun yanı sıra kalpte büyüme ve konsantrasyon bozuklukları da aynı sorunun farklı belirtileri arasında yer almaktadır.
Horlama hastalık mıdır?
Aynı evi paylaştığınız kişileri rahatsız eden bir durum olan horlama fiziksel bir hastalık olarak tanımlanmaz. Ancak sosyal hastalıklar kategorisine girdiğinden söz edebiliriz. Bir başka yönü ile ele alındığında horlama solunum durmalarına neden olabildiğinde çok ciddi sağlık sorunlarına ve hatta ani ölümlere neden olabilir. Bu yönü ile baktığınızda bir hastalık olmasa da horlamanın hastalığa davetiye çıkaran bir durum olduğu aşikardır.
Uyku apnesinin belirtileri nelerdir?
Uyku esnasında solunumun kesilmesi ve kişinin oksijensiz kalması, vücudun dinlenmesini sağlayan REM uykusuna geçilmesini önlemektedir. Bu nedenle uyku apnesi yaşayan yani uyurken solunumu kısa süreli olarak duran kişiler her sabah yorgun, bitkin ve mutsuz uyandıklarından yakınırlar. Uyku apnesinin bir belirtisi de aşırı terlemedir. Aslında aşırı terleme vücudun oksijensiz kalmasından kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte vücudun az oksijen alması kalbin daha fazla çalışmasına, zamanla büyümesine neden olmaktadır. Konsantrasyon bozukluğu, dikkati toparlayamama, yemek sonrası uyuma isteği gibi durumlar da uyku apnesinin belirtileri arasında sıralanabilir.
Horlama ve uyku apnesi kimlerde görülür?
Horlamanın en sık görüldüğü kişilerin ortak özelliği kilolu olmaları ve orta yaşta olmalarıdır. Bayanlara nazaran horlamanın erkeklerde daha sık görüldüğünü söyleyebiliriz. Kısa boyunlu olan kişilerde ise horlamaya uyku apnesi de eşlik edebiliyor. Hızlı kilo alımı erkekler kadar bayanlarda da horlamaya neden olabildiği gözlenmektedir.
Horlama ve uyku apnesini neler artırır?
Hem horlamayı hem de uyku apnesini artıran en yaygın faktör kilo alımıdır. Bununla birlikte alkol alımı da kasların gevşemesine neden olduğundan horlamayı artırabilir. Sigara kullanımı horlamayı tetikleyen faktörlerden biridir. Horlama tedavisinde hastalara sağlıklı bir beslenme düzeni edinmeleri ve spor ya da egzersiz yapmaları önerilir.
Uyku apnesi nasıl teşhis edilir?
Uyku apnesinin en sağlıklı şekilde teşhis edilebilmesi için hastanın polisomnografi adlı uyku testine tabi tutulması gerekmektedir. Bu test uykuda nefes durması ve solunumun durmasına neden olan bölge hakkında net veriler elde edilmesine olanak tanır. Bu bilgiler ışığında hasta uygun tedaviye alınır.
Horlama nasıl tedavi edilir?
Uyku apnesinin eşlik etmediği yani uykuda solunumun durmadığı horlama; basit horlama olarak adlandırılır. Hastanın boyu, kilosu, yaşam tarzı, sigara ve alkol kullanıp kullanmadığı, uykuya geçme pozisyonları gibi faktörler incelenir. Şayet horlamanın burun tıkanıklığından kaynaklandığı neticesine varılır ise burun ameliyatları devreye girebilir. Gırtlağın fiziksel yapısından kaynaklanan bir horlama söz konusu olduğunda diğer cerrahi yöntemlerin kullanılması gerekebilir. Yumuşak damak yapısının beraberinde getirdiği horlama durumunda farklı tedavi yöntemleri uygulanabilir (radyofrekans, yumuşak damak implantları gibi). Uyku apnesinin de horlamaya eşlik ettiği durumlarda CPAP adlı uyku maskeleri çözüm olabilir. Alternatif olarak cerrahi yöntemler de uygulanabilmektedir. Ancak horlama yaşayan tüm hastaların kilolarına dikkat etmeleri ve gerekirse diyet programları ile sağlıklı bir şekilde kilo vermeleri de gerekir.