Burun tıkanıklığı
Burun tıkanıklığı, dolgunluk hissi veya nefes alma güçlüğü insanlığın en eski şikayetlerindendir. Kimileri için bu önemsiz bir durumken kimileri için çok rahatsız edici bir durumdur.
Tıbbi kaynaklarda burun tıkanıklığına neden olan dört ana neden ortaya konulmuştur: enfeksiyon, yapısal bozukluklar, alerjik rinit ve alerjik olmayan (vazomotor) rinitler. Kişiden kişiye değişmekle birlikte genelde bu nedenler birliktelik gösterirler.
Burun tıkanıklığı nedenleri
Enfeksiyon
Ortalama normal bir erişkin yılda 2-3 kez gribal enfeksiyon geçirir. Yaşla birlikte bağışıklık güçlendiği için bu viral enfeksiyonlar çocuklukta daha fazla geçirilir. Bu virüslerin birçoğu hava yolu taşınır ve daha çok da elle burna bulaştırma şeklinde olur. Virüs burun tarafından alınınca vücut histamin denilen bir madde salgılar. Bu madde burun içi kan akımının artarak burun mukozalarının şişmesine ve mukus salgısını aşırı bir şekilde artırarak sulanmasına neden olur. Bu etkiler burun tıkanıklığının nedenidir. Dekonjestan ve antihistamink ilaçların kullanımı bu etkileri azaltmaya yardımcı olur ama tedavi edici değildir. Ancak zamanla kendiliğinden düzelir.
Bir virüs enfeksiyonu sırasında burnun bakterilere karşı direnci düşer bundan dolayıdır ki burun ve sinüslerin bakteri enfeksiyonları genelde gribal enfeksiyonları takip eder. Burundaki mukusun renk değiştirip sarı yeşil renge dönmesi bakteri enfeksiyonu geliştiğini gösterir. Bu durumda bir KBB uzmanına başvurulmalıdır.
Akut sinüs enfeksiyonları burunda dolgunluk ve yoğun burun akıntısına neden olur. Enfeksiyondan etkilenen sinüslere bağlı olarak yanaklar, üst dişler, elmacık kemikleri, alın, gözlerin arasında, üstünde ve arkasında ağrı olabilir.
Kronik sinüs enfeksiyonları ağrılı veya ağrısız olabilir. Ama genelde burun tıkanıklığı ve geniz akıntısı ön plandadır. Bazı kimselerde polip denilen ete benzer burun içi oluşumları olabilir. Alt solunum yollarını etkileyip kronik öksürük, bronşit veya astıma zemin hazırlayabilir. Akut sinüs enfeksiyonları genellikle antibiyotiğe iyi yanıt verirken kronik sinüzitler cerrahi işlem gerektirebilirler.
Yapısal bozukluklar
Genellikle iki burun boşluğunu birbirinden ayıran septum dediğimiz kemik-kıkırdak yapıdaki eğriliklerden kaynaklanır. Altta yatan bir travma öyküsü genelde vardır. Bu travmalar bazen erişkinlikte, bazen çocuklukta, hatta bazen doğum sırasında bile olabilir. Tıkanıklığa neden olan durum cerrahi yöntemle düzeltilebilir.
Çocuklarda en sık burun tıkanıklığı nedenlerinden biri adenoid (geniz eti) büyümesidir. Geniz eti dokusu tonsil (bademcik) dokusuna benzerlik gösteren burnun en arkasında damağın arka üstünde yerleşmiş bir dokudur. Geniz etinin büyüyerek hava yolunu tıkadığı çocuklarda gece ağızdan veya gürültülü nefes alma ve/veya horlama oluşur. Uzun süreli olarak ağızdan nefes alma durumu olan çocuklarda uzun yüz gelişimi olur ve diş gelişim ve yerleşim bozukluklarına rastlanır. Bu durumda çözüm yalnız cerrahi yöntemler ile geniz eti ve /veya bademciklerin alınması ile olur.
Burun içi tümörler veya yabancı cisimler de yapısal burun tıkanıklığı nedenlerindendir. Yabancı cisimler daha çok oyun çocukluğu döneminde görülür. Genelde beraberinde tek taraflı kötü kokulu burun akıntısı gözlenmektedir.
Alerjiler
Burun alerjileri genellikle polenler, küfler, hayvan döküntüleri veya ev tozları gibi maddelere verilen aşırı iltihabi yanıttan kaynaklanır. Polenler genellikle bahar-yaz ve sonbahar döneminde etkili olurken küfler ve ev tozuna bağlı alerjiler yıl boyu görülür. Alerjik hastalarda histamin ve benzer maddelerin salgılanması aşırı ve sulu burun akıntısı, burunda dolgunluk ve burun tıkanıklıklarının nedenidir. Antihistaminik ilaçlar alerjinin neden olduğu sık hapşırık ve burun akıntılarını rahatlatmaya yardımcı olur.
Alerjik durumların daha kesin ve başarılı tedavi yöntemi alerji tedavileridir. Alerji tedavileri alerji testleri ile belirlenen alerjiye neden olan madde ile hazırlanan aşı veya damlanın kişiye uygulanması şeklinde yapılır.
Vazomotor rinit
Rinit burun içindeki zarların iltihabına denir. Vazomotor sözcüğü de damarları kontrol eden sinirleri ifade etmek için kullanır. Burun içindeki mukoza zarlarında atardamar-toplardamar ve kılcal damarlar çok yoğun bir şekilde bulunur. Bu damarların kasılma ve gevşeme kabiliyetleri vardır. Normalde damarlar yarı kasılmış/yarı gevşemiş durumdadırlar. Örneğin egzersiz durumunda adrenalin hormonu bu damarların kasılmasını artırır ve hava yolunu açar.Diğer taraftan alerjik durum veya grip durumu damarları gevşeterek burun tıkanıklığı ve akıntılarını artırır.
Psikolojik stres, yetersiz tiroid hormonu, gebelik, bazı tansiyon ilaçları, dekonjestan burun spreylerinin uzun süreli kullanımı, parfüm ve sigara gibi kimyasallara maruziyet gibi belli durumlarda da burundaki damarların duvarı gevşer ve burun tıkanıklıkları gelişir.
Bu tür durumların erken döneminde burundaki dolgunluk genelde geçicidir ve geri döner. Neden olan faktörün ortadan kalkması yeterlidir. Fakat neden olan faktörün süresi uzarsa damar duvarlarının kasılma kapasitesi azalır ve tıkanıklık kalıcı hale gelir. Bu tür durumlarda cerrahi yöntemler kalıcı ve etkili fayda sağlar
Burundaki dolgunluğun tedavisinde riskler var mıdır?
Antihistaminler uyku eğilimi yaptığı için dikkat gerektiren makine ve araç kullanımından kaçınılmalıdır. Dekonjestan ilaçlar kan basıncını artırdığı için yüksek tansiyonu, kalp problemi, glokom, işeme zorluğu olan kişilerde kullanılmamalıdır.
Gebe hastalar ilaç kullanmadan Kadın Doğum uzmanına danışmalıdır.
Kortizon içeren ilaçlar özellikle sprey şeklinde kullanıldığında güvenlidir ve yan etkileri azdır. Özellikle uzun süreli kullanımda burun içinde kuruluk ve buna bağlı burun kanamaları yapabilir. Eğer bu tür sorunlar oluşursa KBB uzmanına başvurulmalıdır.
Nazal septum ve konkalar burnun normal yapılarıdır. Septum sağ ve sol burun boşluklarını birbirinden ayıran yapıdır. Deviasyon bu yapıdaki eğriliğe denir.
Konkalar yine burnumuzun içinde septuma komşu yapılardır. Burnumuza aldığımız hava septum ve konkalar arasından geçer. Konkalar eğer çok büyükse bu da burun tıkanıklığına yol açabilir. Burun içinde değişik konka tipleri mevcuttur. Bunlardan en sık alt konkalar burun tıkanıklığına yol açar.
Şekilde sol burun boşluğunda septum ve alt konka görülmektedir.
Nazal septum
Septumun iskeleti kemik ve kıkırdaktan oluşur. Kemik ve kıkırdağı mukoza dediğimiz ince bir zar sarar. Bu tabaka kemik ve kıkırdağı korur ve burun içinin nemli kalmasını sağlar. Burunda kemik ve kıkırdak eğriliği bir ya da iki burun deliğinde tıkanıklık, burunda dolgunluk, geniz akıntısı, sık burun kanamaları, sık sinüs enfeksiyonları, zaman zaman baş ve yüz ağrısı, ağzı açık uyuma ve/veya horlamaya neden olabilir.
Teşhis
Deviasyon doktorunuz tarafından teşhis edilebilir. Doktorunuz şikayetlerinizi ayrıntılı bir şekilde dinledikten sonra muayenenizi yapar. Endoskop yardımıyla genelde ayrıntılı burun muayenesi yapılabilir. Sinüs tomografisinde de deviasyon görülebilir ama teşhis için tomografi şart değildir.
Cerrahi
Deviye septumu düzeltmek için yapılan cerrahi işleme septoplasti denir. Burun tıkanıklığı dışında sinüs cerrahisi veya başka ameliyatlara ek olarak da septoplasti yapılabilir.
Septoplasti ameliyatında cerrah, kemik ve kıkırdak yapıyı örten mukozayı kaldırıp eğriliğe neden olan kısımları çıkarır ve/veya düzeltir. Sonra mukozayı düzeltilmiş yapının üzerine tekrar örter.
Kıkırdak bölüm bir ‘hafıza’ya (eski haline dönme eğilimi) sahiptir. Bu nedenledir ki yeteri kadar düzeltilememiş kıkırdak yeniden eğrilebilir.
Septoplasti ameliyatı, ameliyathane koşullarında genellikle genel anestezi ile uygulanır. Belli durumlar da gereklilik oluşursa lokal anestezi ile de yapılabilir. Günübirlik cerrahi şeklinde bir uygulamadır yani hasta aynı gün taburcu edilebilir.
Cerrahi uygulamadan sonra burun mukozası kendiliğinden eriyen dikişler ile sabitlenir. Ameliyat sonrası burun içinde splintler veya tamponlar bulunabilir veya gerekli değilse herhangi bir şey olmayabilir. Doktorunuz ameliyat sonrası burun içinde ne olduğu ve ne zaman alınacağı konusunda sizi bilgilendirir.
Cerrahi Sonrası Bakım
Cerrahi sonrası genellikle hafif ağrı, burun içinde dolgunluk hissi ve hafif burun akıntısı olur. Ağrı kontrolü için ağrı kesiciler genellikle yeterlidir. Burun içine kullanılmak üzere serum fizyolojik veya okyanus suyu çözeltileri verilebilir. Burun içi dolgunluk hissi 1 haftadan itibaren genellikle toparlanır. Yeme-içme konusunda bir kısıtlama yoktur ve ameliyat sonrası banyo da yapılabilir. Doktorunuz ameliyat sonrası bakım ve kontroller konusunda sizi mutlaka bilgilendirecektir.